25 Haziran 2011 Cumartesi

HZ. MÛSÂ (a.s) ' NIN CENNETTEKİ KOMŞUSU

Hz. Musa (a.s)'nın Cennetteki Komşusu


Hz. Musa, bir gün Allah'a seslenmiş: "Allah'ım, cennette sonsuza kadar komşum olacak kimseyi çok merak ediyorum. Çünkü kapımı her açışımda sonsuza kadar onu göreceğim. Lütfen bana onun kim olduğunu bildirir misin?" İnsanoğlunun ne kadar meraklı olduğunu daha Adem'in yasak meyveyi yemesinden beri bilen Allah, Musa'ya "Şanslısın Musa, senin cennette komşun olacak kişi şu anda yaşayan insanlardan. Horasan'da Ulu Camii'nin yanındaki Şen Kasap'ın sahibi Rıza demiş.Bir peygamber olarak komşusunun başka bir peygamber veya ermiş bir zat olmasını bekleyen Hz.Musa bu duruma şaşırmış ve " Şimdi bu adamın yaptığı iyilik ne ola ki, bir peygambere komşu olmayı başarmış olsun?" diyerek Horasan'a bu adamı görmek için yola çıkmış.

O zamanlar Hz.Musa'nın adı yaygınmış; ama, görenler sadece Mısır'a gelenlermiş. Hz.Musa, Horasan'a vardığı zaman bu dükkanı bulmak hiç de zor olmamış. Dükkanda orta yaşlı, orta boylu, kumralca, yakışıklı bir adam varmış. Müşterileriyle sohbet eden kasap, Hz.Musa girince de ona "hoş geldiniz" demiş. Adamın tatlı dilli ve güler yüzlü oluşu nedeniyle Hz.Musa kendi kendine "ACABA GÜLER YÜZLÜ, TATLI DİLLİ OLUŞU NEDENİYLE Mİ KOMŞULUĞU HAK ETTİ" diye düşünmüş. Kasap eti tartarken hak geçmesin diye o kadar titiz davranıyormuş ki Hz.Musa "ACABA ÖLÇÜDE BU KADAR ADALETLİ OLDUĞU İÇİN Mİ HAK ETTİ?" diye düşünmüş. Müşteri gidince, Hz.Musa, kasaba yabancı olduğunu ve kalmak için bir han aradığını söylemiş. Kasap "Horasan'da bir tane han var. O da İranlı halı tüccarları geldiği için doludur. En iyisi siz gelin benim misafirim olun. Ben yalnız yaşayan bir insanım. Hem geldiğiniz yerleri bana anlatırsınız." diyerek Hz.Musa'yı davet etmiş. Musa da kabul ettikten sona kendi kendine " ACABA MİSAFİRPERVERLİĞİNDEN DOLAYI MI HAK ETTİ?" diye düşünmeden edememiş. Akşam olunca kasap, misafiri için bol miktarda biftek, bonfile, şiş hazırlamış. Hz.Musa yine " ACABA CÖMERTLİĞİNDEN DOLAYI MI HAK ETTİ?" diye sormadan edememiş. Eve geldikleri zaman bahçenin ve evin içinin temizliğine şaşan Hz.Musa bu defa da, "ACABA TEMİZLİĞİNDEN DOLAYI MI ALLAH’IN ÇOK HOŞUNA GİTTİ?" demiş. Kasap, kaşla göz arasında misafiri icin sofrayı hazırlamış. Hz.Musa'ya " Siz uzun yoldan geldiniz, acıkmışsınızdır, hemen başlayın, benim azıcık işim var." demiş. Adamın kendisini yalnız bırakıp gitmesinden şüphelenen Musa, hemen adamın peşinden gitmiş. Bir de ne görsün? Adam çok yaşlı bir bayanı yatağından doğrultmuş, ona sütünü içiriyormuş. Hz.Musa, " Bu da kim? Yalnız kaldığını söylemiştin." deyince, adam: "Bu benim annemdir. Babamın ölümünden sonra felç geçirdi, belden aşağısı tutmuyor. Ben, belki, evleneceğim kimse annem ile yeterince ilgilenemez diye evlenmedim. Annem sakin bir insandır, fazla konuşmaz sadece sürekli olarak bir duası vardır, onu mırıldanır." Bunun uzerine Hz.Musa "Söyle bakalım annen nasıl dua eder?" diye sorar.

Bunun üzerine kasap biraz gülümseyerek "Gerçi, pek öyle olacak şey değil; ama, annem sürekli der ki: 'Evladım ben senden razıyım. İnşallah cennette Hz.Musa'ya komşu olursun.' Ben kim, koskoca Musa'ya komşu olmak kim?"  Hz.Musa, "İnşallah Allah, annenin isteğini gerçekleştirecektir." diyerek, o akşam orada kalarak ertesi sabah Mısır'a gider ve bu olayı herkese anlatır.

http://www.ilahi.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=19312